TBMM Başkanı Binali Yıldırım, ''737. Söğüt Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Yörük Şenlikleri''ne katılmak üzere Söğüt ilçesine geldi.
TBMM Başkanı Yıldırım'ı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Vali Tahir Büyükakın, 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Murat Bulut, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, Sağlık Bakan Yardımcısı Halil Eldemir, AK Parti Bilecik milletvekili Selim Yağcı, Söğüt Kaymakamı Murat Öztürk, Belediye Başkanı Halil Aydoğdu, İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Uysal Ağaoğlu, İl Emniyet Müdürü Ertuğrul Namal ve diğer ilgililer tarafından karşılandı.
TBMM Başkanı Yıldırım, beraberindekilerle birlikte ilk olarak Ertuğrul Gazi Türbesini ziyaret etmesinin ardından tören alanında vatandaşları selamladı.
TBMM Başkanı Yıldırım, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından yaptığı konuşmada, Türk milletinin bağımsızlık ve hürriyete aşık olduğunu söyledi.
Yüzlerce yıl Allah'ın adını yüceltmek, adaleti yaymak için mücadele edildiğini anlatan TBMM Başkanı Yıldırım, "Bu sebeple ki milletçe kendimizi mazlumların hamisi gördük. Bugün de bu hasletimizi halen devam ettiriyoruz. İşte bu yüzden milli gelirimize göre dünyada en fazla yardım yapan ülkeyiz." ifadelerini kullandı.
Dünyanın neresinde bir mazlum varsa önce yardıma Türk milletinin koştuğunu belirten TBMM Başkanı Yıldırım, "Nerede ağlayan bir ana, boynu bükük bir çocuk varsa yanında olan yine biziz. Gönül, inanç coğrafyamızda mazlum milletler arasında herkese yardım ediyoruz. Suriye'de, Irak'ta barışı tesis edip güven içinde yaşanacak ortam için çalışıyoruz. Cumhurbaşkanımız, meclisimiz, hükümetimiz, güvenlik güçlerimiz, sivil topum kuruluşlarımız gece gündüz demeden bu istikamette çalışıyor." diye konuştu.
TBMM Başkanı Yıldırım, yüreklerin birlikte atıyor olmasının Türk milletinin en büyük gücü olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Bizi çözmek, birbirimize düşürmek, aramıza fitne sokmak isteyenler mevcuttur. Ekonomik, sosyal, siyasi nedenleri bahane eden hainler, bizi zayıflatmak için ellerinden geleni yapmaktadır. Dış mihrakların güdümündeki bölücü ve FETÖ'cü hainlerin hedefi de aynıdır. Ne yaparsa yapsınlar Türkiye'yi teslim alamayacaklar. Her saldırı sonrasında daha da güçleneceğiz. Daha fazla birbirimize kenetleneceğiz. Fitne odaklarına karşı daha da uyanık olacağız. Yüreklerimiz bir attığında en güçlü top güllelerinin bizi yıkamayacağını herkes gördü, bundan sonra da görecektir."
Türk milletinin tarihin öznesi olduğuna işaret eden TBMM Başkanı Yıldırım, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Gövdesi Anadolu, bir kolu Balkanlar, bir kolu da Kafkaslardadır. Bir ayağı Nil Nehri'nde, diğer ayağı da İdil'dedir. Ne diyor Gazi Mustafa Kemal Atatürk? 'Türklerin vatan sevgisiyle dolu göğüsleri, düşmanların melun ihtiraslarına karşı daima bir duvar gibi yükselecektir.' Şunu dost ve düşman herkes bilsin, paramız, ekonomimiz üzerinden yapılan operasyonlar, kurulan oyunlar mutlaka bozulacaktır. Zorluk çekeceğiz ama güçlünün hukukunun yerini haklının hukuku mutlaka alacaktır. İstiklal şairimiz Mehmet Akif'in bu konuda bizi uyaran sözleri ne kadar anlamlıdır: 'Girmeden tefrika bir millete düşman giremez, toplu attıkça yürekler, onu top sindiremez.' Yakın zamanda yaşadığımız 15 Temmuz'daki darbe girişimi, bu konuda gözümüzün açılmasına vesile olmuştur. Yıllarca sinsi bir şekilde içimize yerleşen hainlerin tanklarla, toplarla yaptıkları saldırıdan yeterince ders aldık. İnşallah bir daha böyle hainlikleri yaşamayacağız ve devletimiz ilelebet payidar olacak."
TBMM Başkanı Yıldırım, "Her yıl Söğüt'te düzenlenen şölenin bir gayesi de 'Dörtnala gelip Uzak Asya'dan Akdeniz'e kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim' demektir." ifadelerini kullandı.
Ertuğrul Gazi'nin bir uç beyi olarak dönemin süper gücü Doğu Roma İmparatorluğu'na karşı koyduğunu hatırlatan TBMM Başkanı Yıldırım, şunları kaydetti:
"Korkmadan, bahane üretmeden Bizans karşısında çelik gibi durdu. Torunları, Ertuğrul Gazi'nin kemiklerini sızlatmadı. Onları bugüne kadar hiçbir zorluk yıldırmadı. Bugünden sonra da dimdik milletçe ayaktayız, ayakta olmaya devam edeceğiz. Düşmanın onlarca yıldır hazırladığı sinsi planları hep boşa çıkardık. Bundan sonra da boşa çıkaracağız. Dileğim ve duam odur ki Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Yörük Şenlikleri, Türk milleti var oldukça var olmaya devam etsin. Tarih ve kültür bilincimiz, hep canlı kalsın ve nesilden nesle aktardığımız değerler yaşasın."
TBMM Başkanı Yıldırım, "Millet olarak gökkuşağının renkleri, türkülerin ezgileri gibiyiz. Hepimiz bu büyük Türk ailesinin mensuplarıyız. Farklılığımız gücümüzdür, güzelliğimizdir. Milletimizin gücü de buradan gelmektedir." dedi.
TBMM Başkanı Yıldırım, Bilecik'in Söğüt ilçesinde düzenlenen "737. Söğüt Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Yörük Şenlikleri"nde yaptığı konuşmada, alanı dolduranlara Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını iletti.
Söğüt'ün, şanlı Türk tarihinin en muhteşem devletlerinden biri olan Osmanlı'nın en mütevazi yıllarını geçirdiği topraklar olduğunu anlatan TBMM Başkanı Yıldırım, "Burası Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin atası Ertuğrul Gazi'nin yattığı mübarek bir yer. Söğüt'e Osmanlı Devleti'nin manevi kurucusu Şeyh Edebali de metfun. Osmanlı'nın doğduğu bu topraklarda düzenlenen toy, şölen vesilesi hepimizin sevincidir, gururudur." diye konuştu.
TBMM Başkanı Yıldırım, Osmanlı'nın 600 yıl hükmettiği topraklarda bugün 55 bağımsız devlet bulunduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Türkiye Cumhuriyeti bu devletlerin en büyüğü, Osmanlı'nın varisidir. Hepimiz Ertuğrul Gazi'ye ve onun ayak izlerini taşıyan bu topraklara şükran borçluyuz. Necip milletimizin güzel adetler başlatan ve yaşatan vefalı evlatları, gençleri, insanları var. Milli ve manevi şuurumuzu canlı tutmak, inanç ve kültür değerlerimizi paylaşıp, yaygınlaştırmak gayesiyle devam ettirilen bu adetleri başlatanlardan ve bugünlere getirenlerden Allah razı olsun. Aziz milletimizin maneviyatını yükselten, istikbale duyduğu güveni artıran bu gibi faaliyetler, gönüllerimiz arasındaki bağların güçlenmesine ve birbirimize kaynaşmamıza vesile oluyor. Düzenlenen şölen bir yandan irfanımızı, kültürümüzü paylaşmamıza fırsat sağlarken, diğer yandan geçmişimizin şeref levhalarından aldığımız ilham ile geleceğe güvenle yürümemize imkan veriyor. Tarihin tekerrür etmesini istemiyorsak geçmişi bilmeliyiz, geçmişten ders almalıyız. Zira geçmişini bilemeyenin geleceği olmaz."
İstiklal şairi Mehmet Akif Ersoy'un "Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz, gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz." dizelerini anımsatan TBMM Başkanı Yıldırım, şunları kaydetti:
"Kurduğumuz medeniyetimiz ve oluşturduğumuz değerlerimizle insanlığın ufkunu açtık. Medeniyetimizi, değerlerimizi unutmayacağız gençler, nesilden nesile aktaracağız. Böyle yaptığımız zaman hiçbir zaman beka endişemiz olmaz. Ecdadımız önce kendini bildi. Sonra yüzlerce yıl bizi biz yapan inanç ve kültür değerlerimizi yaşatıp genişleterek yeryüzünün en muhteşem devletlerinden birini kurdu. Böylece Asya bozkırlarından, Oğuzların renklerini ve seslerini Anadolu'ya taşıyıp, dünya tarihinin eşsiz destanlarından birini yazdı. Millet olarak gökkuşağının renkleri, türkülerin ezgileri gibiyiz. Hepimiz bu büyük Türk ailesinin mensuplarıyız. Farklılığımız gücümüzdür, güzelliğimizdir. Milletimizin gücü de buradan gelmektedir."
"Yüzlerce yıl aleme nizam vermek için mücadele verdik." diyen TBMM Başkanı Yıldırım, şunları dile getirdi:
"Ahlakı, adaleti yaymak için huduttan hududa koştuk. Her zaman mazlumun yanında olduk. Sizler tarih yapan, tarih yazan Türk milletinin özetisiniz. Dağların, ovaların gür sesi, devletimizin teminatısınız. Bugün iç huzuruyla, yürek ferahlığıyla nefes aldığımız Anadolu bize vatan oldu. Sizlerin varlığı bu ovalara, bu dağlara can verdi. Kökü üç kıtaya uzanan çınarın gövdesinin bulunduğu bu topraklarda düzenlenen bu toy, sizlere duyulan şükranın bir ifadesidir. İster Yörük, ister Türkmen, ister Alevi, ister Sünni, ister batıdan, isterse doğudan olsun hepimizin hamuru bu topraklarda karıldı, bu topraklarda mayalandık. Hepimiz aynı çınarın yapraklarıyız. Hepimiz büyük Türk milletinin evlatlarıyız. Gücümüzü, güvenliğimizi tarihimizden, kültürümüzden, medeniyetimizden alıyoruz. Adımız farklı olsa da amacımız aynıdır. Birimiz olmadan, diğerimiz olamaz. Peygamberimiz 'Vatan sevgisi imandandır' buyuruyor. Vatan sevgisi bizim fıtratımızda var. Bizler kendimizi vatanımızın bir parçası olarak görürüz. Vatan olmazsa bir yanımız eksik kalır. Bizler ancak vatanımızla yaşarız."
İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 96. yılını da kutlayan TBMM Başkanı Yıldırım, "Ülkemiz, geleceğimiz için canını seve seve veren tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Mekanları cennet olsun. Etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen herkesi tebrik ediyor, Anadolu'nun dört bir yanından Söğüt'e gelen ve burayı hınca hınç dolduran Yörükler'e, vatan evlatlarına şükranlarımı sunuyorum." ifadelerini kullandı.
- "YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez de yaptığı konuşmada, Söğüt'te bir Yörük çadırında filizlenen ve 3 kıtaya kök salan cihanşümul imparatorluğun kurulduğu topraklarda bulunduklarını belirtti.
Bu toprakların, yiğitlikleriyle arş-ı alayı titreten nice Alperenlerin yurdu olduğunu vurgulayan Bakan Dönmez, ''Bu topraklar, Anadolu'yu manevi fetihlerle imar eden nice erenlerin yurdudur. Cesaretleri ve yiğitlikleriyle bir devletin doğuşuna şahitlik eden Hayme Ana'ların yurdudur.'' ifadesini kullandı.
Bakan Dönmez, Türk milletinin kutlu yürüyüşüne Söğüt'te başladığını hatırlatarak, şöyle devam etti:
''Sadece şehirleri değil gönülleri de fethettik. Mütereddit kalplere huzur ve selamet getirdik. Adaleti devlet idaresine rehber kılarak 'Kenar-ı Dicle'de kaybolan bir koyunun' vebalinden kendimizi sorumlu tuttuk. İlhamını cihangir devletler kuran bir milletin azim, inanç ve kararlılığından alan fütuhat aşkıyla birlikte yürüdük. Kılıcımızı her zaman yaşatmak ve mamur kılmak için kaldırdık. Bizler, irfanı, ufku ve münevver kişiliğiyle bir milletin dirilişinin tohumlarını atan Ertuğrul Gazi’nin bu kutlu mirasının varisleriyiz. Bütün düğümleri adalet ile çözen, hoşgörüsüyle Kardinal külahını sarığa yeğleyenlerin gölgesinde huzur bulduğu kadim bir medeniyetin mensuplarıyız. 'İlayı kelimetullah' uğruna canını fena eden ecdadın pak alnıyla şereflenen toprakların bugünkü sahipleriyiz.''
Tarih önünde sorumluluklarının ağır olduğuna dikkati çeken Bakan Dönmez, ''Dün yaşananlar bugün farklı oyuncularla yine sahnede. 100 yıllık hesapların bugünkü temsilcileri bölgeyi ateşe atmaktan çekinmezken bizler, milletimizin sağduyusuyla, ferasetiyle, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizle bu dönemden daha da güçlü çıkacağız. Tıpkı 15 Temmuz hain darbe girişimindeki gibi milletimiz istiklal ve istikbaline yönelen her tehditte Söğüt ruhunun ne kadar canlı ve diri olduğunu bir kere daha bütün dünyaya gösterdi.'' dedi.
Söğüt'ün kendileri için bir mekanın çok ötesinde bir anlama sahip olduğuna değinen Bakan Dönmez, şunları aktardı:
''Devlet idaremizin temel felsefesini oluşturan anlayış Söğüt'te hayat bulmuştur. Osmanlı devlet idaresinin kökleri üzerine kurduğumuz Türkiye Cumhuriyeti'nin 100 yıllık birikiminin ardında Söğüt'te temelleri atılan bu köklü devlet geleneğimizin izleri de vardır. Çünkü, bizim yönetim anlayışımızın kökeninde insan vardır. İnsanların rahatı, huzur ve selameti vardır. Hayatlarına dokunmak, onlarla hemhal olmak vardır. Şeyh Edebali'nin 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' öğüdü dün olduğu gibi bugün de hala bizlerin yol göstericisidir.''
Bakan Dönmez, her zaman Türkiye'nin uzun dönemli hedeflerine ulaşması için en ağır yükün omuzlarında olduğu bilinciyle hareket ettiklerini bildirdi.
Bakan Dönmez, sözlerini şöyle tamamladı:
''Bundan sonra da bu anlayışla hareket etmeye devam edeceğiz. Milletimizin bizlere tevdi ettiği emaneti daha yukarı taşımak için var gücümüzle, gece gündüz gayret içerisindeyiz. Biz, büyük ve güçlü Türkiye'yi inşa etme noktasında ortaya koyduğumuz hedeflere inanıyor ve yolumuza devam ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye'nin son 16 yıllık siyasi ve ekonomik serüveni, içeride ve dışarıda, bilinçli veya bilinçsiz, olumsuz bütün senaryo ve tahminlerini boşa çıkararak ilerledi. İnanıyorum ki önümüzdeki süreç bugün ortaya atılan olumsuz öngörülerin de temelsiz kalacağı ve haksız çıkacağı bir dönem olacaktır. Bu noktada bizlere düşen görev duraklamadan, ara vermeden çalışmaya devam etmektir.''
- ''SÖĞÜT'TE HER YIL DÜNYA ÖLÇEĞİNDE BİR TOY DÜZENLENSİN''
Vali Tahir Büyükakın da yaptığı konuşmada, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat tarafından Ertuğrul Gazi'ye 1281 tarihinde uç beyliği verildiği günden bu yana da Söğüt'te toyun toplandığını söyledi.
Birliğin, dirliğin, kardeşliğin ve Anadolu'da varoluşun sembolü olan bu kutlu buluşmanın o gün bugüne devam ettiğini ifade eden Vali Büyükakın,
''Seyh Edebali'nin ''Ey Oğul, geçmişini iyi bil ki geleceğe sağlam basasın. Nereden geldiğini unutma ki nereye gideceğini unutmayasın'' nasihatine sıkı sıkıya bağlı olan bizler de her yıl eylül ayının ikinci haftasının sonunda Ertuğrul Gaziyi anıyor, Yörük şenlikleri düzenliyor, kutlu Söğüt ruhunu her daim canlı tutmaya çalışıyoruz.'' dedi.
Vali Büyükakın, Söğüt ruhun kuruluşun da dirilişin de kurtuluşun da beslendiği ruh olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Bu ruh, ışığını ulu erenlerden; gücünü ise, nefsine hakim olmayı bilen adil beylerden, yiğit alperenlerden ve gözü pek bacılardan alır. Bu ruh, iman ve irfan nurundan ve kadim geleneklerimizden beslenen, aklın ve kalbin eşsiz bir kıvamda buluştuğu, kutlu Anadolu ruhudur. Bu ruh, zaman gelmiş, öze dönüşe ve yeniden dirilişe ilham vermiş, zaman gelmiş kutlu bir direnişe ve muzaffer bir kurtuluşa can vermiştir. Bu ruhtan beslenerek, kah Sultan Alparslan olmuş Malazgirt'te destan yazmışız, kah Osman olmuş ulu bir çınarın rüyasıyla uyanmışız, İstanbul'la müjdelenip Fatih olmuş, Mustafa Kemal'le Kurtuluş destanını yazıp küllerimizden yeniden doğmuşuz. Kuruluştaki ruh ile kurtuluştaki ruh aynıdır. Malazgirt'te de Söğüt'te de Çanakkale'de de aynı ruhtan beslendik ve bu ruh kutlu Anadolu ruhudur.''
15 Temmuz hain darbe girişimine yiğitçe karşı duran ruhun da aynı ruh olduğunu belirten, Vali Büyükakın, ''Oğul, haklı olduğunda mücadeleden korkma. Bilesin ki, atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli derler'' öğretisiyle yetişen yiğitler, o gün, Sayın Cumhurbaşkanımızın ve sizlerin liderliğinde korkusuzca şehadete yürüdüler ve tüm dünyaya bu aziz yurdu asla çiğnetmeyeceklerini bir kez daha gösterdiler!'' ifadesinde bulundu.
Vali Büyükakın, sözlerine şöyle devam etti:
''Söğüt ruhunun 400 çadırlık obamızı 7 iklime adaletle hükmeden bir cihan devleti yapan; mazlum milletlere ''Türk hasretle beklenendir'' umudunu aşılayan ruhtur. Kısaca Söğüt ruhu, bizi biz yapan ruhtur. Dünyanın dertlerinin ilacı bu ruhtadır. Bugün burada yad ettiğimiz kuruluştadır, diriliştedir, kurtuluştadır. Bu ruhu yaşatmaz ve gelecek nesillere güçlü bir şekilde devretmeyi başaramazsak, maazallah geçmişimizle birlikte geleceğimizi de kaybederiz. Bu şuurla ve tam bir adanmışlık ve gayretle Söğüt ruhunu yaşatmak ve yüceltmek için var gücümüzle çalışıyoruz.''
Söğüt buluşmalarını gönül coğrafyayı kuşatacak şekilde genişletmek istediklerini, kelimenin tam manasıyla bir toy toplamayı dilediklerini ifade eden Vali Büyükakın, sözlerini şöyle tamamladı:
''Münasip görülür ve destek verilirse, Söğüt'te her yıl dünya ölçeğinde bir toy düzenlensin, Devlet liderleri, karar alıcılar, bilim ve sanat insanları burada buluşsunlar, ülkemizin ve gönül coğrafyamızın kaderini ilgilendiren konuları burada görüşsünler, kısa-orta-uzun vadeli politikalar, stratejiler belirlesinler, 7 asır önce Söğüt'te yaktığımız kandil dünyayı yeniden ve daha güçlü bir şekilde aydınlatsın diler, tensip buyurursanız, konuya ilişkin çalışmalarımızı sizlere ayrıca arz etmek isteriz. Bu duygu ve düşüncelerle başta Ertuğrul Gazi olmak üzere, 736 yıl boyunca burada toy kurulmasına vesile olan ama bugün aramızda olmayanları, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını ve bu aziz vatan uğruna canını feda eden şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi rahmetle anıyorum.''
-''BUGÜN BİRLİK VE BERABERLİK GÜNÜDÜR''
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ise yaptığı konuşmada, Söğüt'ün Türk tarihi için önemli bir merkez olduğunu belirterek, asırlar boyu yaşayacak, bir cihan devleti olan Osmanlı’nın burada kurulduğunu hatırlattı.
Türk milletinin milli değerlerine sahip çıkan, duygusal bağlarından kopmayan, her geçen gün, tarihin sayfalarına, yeni izler bırakarak ilerleyen bir millet olduğunu vurgulayan BBP Genel Destici, şunları ifade etti:
''Ecdadımızın kahramanlıklarını unutmayan, atalarımızın, şehitlerimizin emanetine sahip çıkan bir milletiz. Bu güçle bizi yarınlara taşıyacak olan, hiçbir işgalciye, darbeciye, teröriste, vatan hainine, ülke ekonomisi üzerinden, medet uman hainlere prim vermemektir. Birlik ve beraberliğimize göz dikip, millete fitne fesat karıştırmak için ellerini ovuşturarak gezen bölücüleri, emellerine ulaştırmayacağız. Bu ülkenin, bu toprakların milliyetçi, maneviyatçı milli ve yerli unsurlarının birlikteliği bugüne kadar hainlere göz açtırmamıştır. Bundan sonra da bu birliktelik güçlenerek artacak ve hiçbir haine fırsat vermeyecektir. Terörle mücadelemiz içeride ve dışarıda tüm hızıyla devam etmektedir. Terörün tüm unsurlarına karşı kahraman ordumuz, Mehmetçiklerimiz, polislerimiz, güvenlik korucularımız el birliğiyle mücadele etmektedir.
BBP Genel Başkanı Destici, Türk milletinin mayasının hakla, hoşgörüyle, vicdanla, merhametle, cesaretle yoğrulduğunu, bundan sonra da dinine, toprağına, vatanına, milletine sadık nesiller yetiştirileceğini aktardı.
- ''SÖĞÜT RUHU YAŞATILMALIDIR''
Söğüt Belediye Başkanı Halil Aydoğdu da yaptığı konuşmada, hem bu geleneği sürdürmek, hem de Ertuğrul Gaziyi anmak için Söğüt'lülerin, Yörüklerin kısaca bütün Türk milleti her yıl Eylül ayının 2. pazar günü ataları Ertuğrul Gazi'nin türbesinde toplandıklarını kaydetti.
''Malazgirt'i Malazgirt yapan, Anadolu'yu bir Türk-İslam yurdu haline getiren, Devlet-i Ali Osmaniye'yi kuran asıl güç Yörük-Türkmen ruhudur'' ifadesinde bulunan Belediye Başkanı Aydoğdu, şöyle konuştu:
''Yörük-Türkmenler, pek çok devletler kurmuşlar, ancak devletten hiçbir şey istememişlerdir. Kendi işleri ile ilgilenen, gündelik işlerle uğraşan kendi halindeki bu insanlar devletin kendilerine ihtiyaç duyduğu anda orta çıkarlar ve canları pahasına devletlerini korurlar.
Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atattürk'ün ''Arkadaşlar! gidip, Toros dağlarına bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.'' sözünde ifade edilen kudret Yörük Türkmen ruhudur. Bu bağlamda Söğüt'te yapılan bu Toylar bu ruhu besleyen en önemli kaynaklardan biridir. Söğüt ruhu yaşatılmalıdır. Aksi halde millet olarak aidiyetimizi kaybederiz. Söğüt dirilişin ruhudur. Bu ruh geleceğimizin teminatıdır.''
Söğüt'ün, aşiretten beyliğe, beylikten devlete, devletten imparatorluğa, tarihe şeref veren bir milletin şehit kanları ve irfan ile yazdığı bir destan olduğunu aktaran Belediye Başkanı Aydoğdu, ''Söğüt, altı asır sürecek bir mücadelenin başlama noktasıdır, Alplerin ve Erenlerin omuz omuza vererek Cihan-ı Şumul bir devleti kurdukları kutlu bölgenin adıdır. Söğüt, kuruluşun olduğu kadar, kurtuluşunda beşiği, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün İnönü zaferlerinden sonra Metristepe'ye gönderdiği ''Siz orada sadece düşmanı değil, milletin makus talihini de yendiniz'' telgrafına mahzar olan ulvi topraklardır. Söğüt Türk boylarının uğrak yeri, Selçukludan Osmanlı'ya, Osmanlı'dan Türkiye cumhuriyetine devredilen bir sancaktır, Söğüt, Azeri'nin, Kazak'ın, Türkmen'in, Özbek'in, Kırgız'ın, Kıbrıs Türk'ünün, Yörüğün, kısacası Türk'ün bayram yeridir.'' diye konuştu.
Halk oyunları ve Genel Kurmay Başkanlığı mehteran takımının gösteri ile devam eden törenler, Jandarma Genel Komutanlığı bando takımının eşliğinde Yörüklerin geçişiyle sona erdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "737. Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Yörük Şenlikleri" kapsamındaki "Geleneksel Şifalı Pilav Kazanı Kapak Açma" programına katıldı.
Bakan Dönmez, Vali Tahir Büyükakın, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Bilecik Milletvekili Selim Yağcı, 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Murat Bulut, Söğüt Kaymakamı Murat Öztürk, Belediye Başkanı Halil Aydoğdu, İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Uysal Ağaoğlu, İl Emniyet Müdürü Ertuğrul Namal ve diğer ilgililer tarafından karşılandı.
Bakan Dönmez ve Vali Büyükakın ile beraberindekiler, yapılan dualarla "Geleneksel Şifalı Pilav Kazanı Kapak Açma"yı gerçekleştirdi.
Daha sonra Yörük çadırında Yörük derneklerinin temsilcileriyle bir araya gelen Bakan Dönmez, burada yaptığı konuşmada, Söğüt'te olmaktan dolayı mutlu olduğunu söyledi.
Bu coğrafyanın bir evladı olarak, çocukluktan bu zamana kadar geleneği devam ettirdiklerini belirten Bakan Dönmez, şöyle konuştu:
"Özellikle son yıllarda bu etkinliklerin çeşitlenmesi, olayı sadece bir buluşma noktası olmanın ötesinde yörenin ve ulusun sorunlarının tartışıldığı, çözüm arandığı bir platform haline getirilme niyeti ve düşüncesi son derece yerindedir. Malazgirt'te Sultan Alparslan'ın Anadolu'ya girişini, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tekrar yad ettik. 1071 orası, 1299 Söğüt, 1453 İstanbul, bu tarihler coğrafyamızda birer kilometre taşı. İnşallah bu kilometre taşlarını 2023'te Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında bir aşama öteye geçirmek istiyoruz. Hepimizin bildiği gibi Türkiye'nin kalkınması noktasında son yıllarda büyük bir çaba ve gayret içerisindeyiz. Adeta bölgede kıskandıracak bir noktaya geldik. Bundan dolayı birçok kişi ve kurumun hedefi haline geldik. Bu millet geçmişte olduğu gibi bugün de yarın da bunların üstesinden gelme gücüne ve kudretine sahiptir. İnanmak zaferin yarısıdır."
Vali Büyükakın da "737. Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Yörük Şenlikleri" faaliyetleri hakkında bilgi vermesinin ardından Bakan Dönmez ile birlikte, 40 yıldır etkinliklere katılan Şanlıurfa Suruç İlçesi Karakeçili Köyleri Derneğinin çadırını ziyaret etti, yatalak hasta olduğu halde şenliklere katılan 80 yaşındaki dernek başkanı Cindi Yıldız ile sohbet etti.
Vali Büyükakın daha sonra eşi Figen Büyükakın ve beraberindekilerle birlikte ilçe stadında sanatçı Uğur Işılak tarafından konseri ve diğer etkinlikleri izledi.
737. Söğüt Ertuğrul Gazi'yi Anma ve Yörük Şenlikleri kapsamında Hükümet Konağı önünde halk oyunları ekipleri gösteri sundu, Yörükler ve diğer konuklar törenle karşılandı.
Vali Tahir Büyükakın, Yörüklerin ve diğer konukların karşılanması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından yaptığı konuşmada, 737 yıldır Söğüt'te toy yapabiliyorsa, eşsiz muvaffakiyet ataların Anadolu'ya çaldığı mayanın, zaman ve mekan üstü bir nurla karılmış olmasının bereketi olduğunu söyledi.
''Bu nur bizi biz yapan nurdur'' ifadesinde bulunan Büyükakın, şöyle konuştu:
''Rüya çınarımız bu nurdan beslenerek filizlenmiş, serpilip büyümüş, üç kıtaya gölgesi düşmüştür. Ertuğrul Gazi'nin 400 çadırlık obası, önce beylik, sonra devlet ve nihayet 3 kıtaya 7 iklime hükmeden adil bir cihan devletine dönüşmüştür. Söğüt ruhu işte bu nurdan beslemektedir. Söğüt ruhunu yaşatmak, her dem diri, her dem yeni tutmak boynumuzun borcudur. Söğüt ruhu yaşadıkça milletimiz ve devletimiz ebed müddet var olacaktır. Söğüt ruhu yaşadıkça, ''Türk beklenendir'' diyen mazlum milletlerin umudu hep canlı kalacaktır. Bu ruh kuruluşun da kurtuluşun da ilelebet varoluşun da mazlumların umudunun da zalimlerin korkusunun da yegane kaynağıdır. Büyük devlet adamlarının, cesaretli ve dirayetli liderliğinde, Anadolu topraklarına tutundurduğumuz bu kutlu tohum, milletimiz için ebediyyen varoluşun ve tüm insanlık için huzur iklimlerinin yegane teminatıdır. Bugün Ertuğrul Gazi toyunda işte bu şuurla cem olduk. Bu cem baki kaldıkça yeryüzünde bize umutsuzluk yoktur. Bu toy cem oldukça, insanlık için umutsuzluk yoktur. Ertuğrul Gazi toyunu ve bu toyun beslendiği Söğüt ruhunu yaşatmak bizim boynumuzun borcudur. Ertuğrul ocağının varisleri olan bizlerin en önemli vazifesi Söğüt ruhunu yaşatmak, yüceltmek ve bu kutlu mirası gelecek nesillere devretmektir. Bu nedenle, devraldığımız sancağı hakkıyla taşımak ve çocuklarımıza gururla devretmek için tam bir adanmışlıkla ve geceyi gündüze katarak çalışıyoruz ve inşallah çalışmaya devam edeceğiz.''
Kaymakam Murat Öztürk de 7 asır olduğu gibi aynı ruh, aynı inanç, aynı ortak duygularla ataların bıraktığı vatana sahip çıkma ve onu geliştirme azminde olduklarını söyledi.
Söğüt Belediye Başkanı Halil Aydoğdu da törenlerin Türk milleti için ayrı bir önem arz ettiğini ifade etti.
Yörükler adına yapılan konuşmaların ardından Kütahya'nın Domaniç ilçesinde başlayan İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Acil Yardım ve Arama Kurtarma Birimleri tarafından organize edilen "Diriliş Yolu Yürüyüşü" sonrası Söğüt'e getirilen Kayı Bayrağı ve temsili toprak ile Konya Valisi Yakup Canpolat tarafından gönderilen Selçuklu Sultanı 3. Alaaddin Keykubat'ın uç beyi sancak ve beraatı, Vali Büyükakın'a teslim edildi.
Yörük temsilcilerine katılımlarından dolayı plaket verilmesinin ardından Söğüt İmam Hatip Mehteran Takımı eşliğinde Söğüt Hükümet Konağı önünden başlayan yürüyüş Ertuğrul Gazi Caddesi'nde devam etti.
Kortej yürüyüşü, Vali Büyükakın, AK Parti Bilecik Milletvekili Selim Yağcı, 2. Jandarma Eğitim Tugay Komutanı Tuğgeneral Murat Bulut, Söğüt Kaymakamı Murat Öztürk, Belediye Başkanı Aydoğdu, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve öteki ilgililerin katılımıyla, Ertuğrul Gazi Türbesi'nde sona erdi.
Ertuğrul Gazi'nin kabri başında Vali Büyükakın ve beraberindekiler, dua etti.