VALİMİZ SAYIN ŞEFİK AYGÖL’ÜN 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI MESAJI
Kıymetli Hemşehrilerim,
Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri olan ve 20. Yüzyılın başında verdiğimiz kurtuluş mücadelesini taçlandıran cumhuriyetimizin 100. Yaşını kutluyor olmanın büyük sevinci ve heyecanı içindeyiz.
Öncelikle ifade etmek isterim ki cumhuriyetin ilanı, sadece bir yönetim şekli değişikliği ya da yeni bir rejimin ilanı değildir. Cumhuriyet, yeniden dirilişin, milletimizin varlığını asil olarak devam ettirme sevdasının adıdır. Cumhuriyet, Türk Milletinin içinde yanan hürriyet ve bağımsızlık ateşinin ete kemiğe bürünmüş halidir. Bu öyle büyük bir sevdadır ki esaret altında kalmış nice ulusa ilham kaynağı olmuştur.
Cumhuriyeti kurarken nasıl meşakkatli günler yaşadıysak geçen 100 sene içerisinde de dönem dönem zorluklar, sıkıntılar yaşadık. Ancak milletimizin feraseti ve cesareti sayesinde her zorluğun üstesinden gelebildik.
Bugün üzerinde yaşadığımız topraklarda sağlık alanından ulaşıma, eğitimden sanayiye, tarımdan turizme kadar her alanda büyük atılımlar gerçekleştirmiş bulunmaktayız. Milli teknoloji hamlemizle kendi savunma sanayimizi meydana getirdik. Artık kendi milli güvenliğini hiç kimseye muhtaç olmadan, hiç kimseden icazet almadan sadece kendi kararı ve milli imkânlarıyla sağlayabilecek hale geldik. Bugün dünyada yaşanan gelişmeler karşısında atılan bu adımların, gerçekleştirilen işlerin ne kadar önemli olduğunu ve huzur içerisinde geleceğe güvenle bakmamızı sağladığının altını çizmek istiyorum.
Artık gün, geleceğe yönelme günüdür. Gün, maziden aldığı ilhamla âtiyi inşa etme günüdür. Köklü tarihimizden, kadim değerlerimizden aldığımız güçle, bir ve beraber olarak, memleketimizi büyütmek ve hedeflerine ulaştırmak için daha çok çalışarak önümüzdeki yüzyılın, “Türkiye Yüzyılı” olmasını sağlayacağımız gündür
Türkiye yüzyılı, sadece bir temenni değildir; o, binlerce yıllık devlet geleneğimizde daima var olan kızılelma mefkuresinin 21. Yüzyıldaki ismidir. Bunu gerçekleştirmek idealiyle hareket etmek için her türlü donanıma sahip bir milletiz. Gazi Mustafa Kemal’in ifade ettiği gibi “Türk Milletinin karakteri yüksektir, Türk Milleti çalışkandır Türk Milleti zekidir.”
Cumhuriyetimizin 2. Yüzyılında yani Türkiye Yüzyılında;
- “bilim ve teknolojide bir dünya markası”,
- “bölgesel bir güç ve küresel bir aktör”,
- “dünyanın ulaşım üssü ve hareket merkezi”,
- ve nihayetinde “kendi kendine yetebilen bir ülke” olmayı hedefliyor, bunu arzuluyoruz.
O halde cumhuriyetimize sahip çıkmak, devletimizin ve milletimizin güçlü yarınları için çalışmak, bu uğurda hiçbir fedakârlıktan çekinmemek, hepimizin ortak sorumluluğu ve kutlu vazifesidir.
Bu noktada gençlerimize ayrı bir parantez açmak istiyorum:
Sevgili Gençler!
Bilimsel aklın önemini kavrayan, iyiliğin ve şefkatin gücüne inanan, milli ve manevi değerlere sahip; bilime, teknolojiye, sanata duyarlı, insan haklarına saygılı birer fert olmak için göstereceğiniz gayret, ülkemizi aydınlık yarınlara taşıyacaktır. Bu yolda devlet ve millet olarak daima sizlerin yanında olacağımızı ifade etmek istiyorum. Sizleri cumhuriyetimize sahip çıkan, dünyanın geleceğinde söz sahibi, özgüveni yüksek bireyler olarak görmek en büyük övünç kaynağımız olacaktır.
Sözlerime burada son vermeden önce cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile kahraman silah arkadaşlarını minnetle anıyorum. Canları pahasına bu vatanı bize emanet eden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, aynı kutlu dava uğrunda mücadele ederken gazilik payesiyle şereflenen gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.
Devletimizin bekası, aziz milletimizin huzuru, emniyeti ve selameti için görev yapan güvenlik güçlerimize Rabbim’den muvaffakiyetler diliyorum.
Nice coşku dolu 29 Ekimler yaşamak temennisiyle cumhuriyetimizin 1. Yüzyılı kutlu olsun.
Umutla ve heyecanla bekleyip bugünden itibaren ilk adımını attığımız 2. Yüzyılımız, “Türkiye Yüzyılı” hayırlı olsun.
